Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ankara Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde;
Rabbime bana sizler gibi dava ve yol arkadaşları verdiği için hamdediyorum. Kuruluşundan bugüne AK Parti Ankara teşkilatlarının her kademesinde görev almış tüm kardeşlerimizi gönülden tebrik ediyorum.
Sizler Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın emaneti bu şehrin günümüzdeki bayraktarlarısınız. Darbecilerin attıkları bombalara, kurşunlara, araçların üzerinden geçirdikleri tanklara cesaretle karşı koyan Ankaralılara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Ankara sadece devletimizin başkenti değil, aynı zamanda ülkemizin tüm zenginliklerini, birikimini, umudunu toplayan mazi ve atiye arasındaki köprünün kilit taşı arasındaki şehirdir. Bizim için de Ankara, daima özel ve kritik bir yer olmuştur.
Ankara’daki varlığımızı, birliğimizi, gücümüzü ne kadar üst düzeyde tutarsak tüm Türkiye’deki hareket alanımız o kadar genişler. Ankara teşkilatımız geçtiğimiz yıl yaptığı 83 bin 600 yeni üye ve toplamda ulaştığı 788 bin üye ile şehirdeki siyasi partilerin toplamının katbekat üstünde bir başarıya imza atmıştır. Bu ilk 2 ayındaki üye sayısı 18 bin 500’e ulaşmış olması yükselişin sürdüğüne işaret ediyor. Sevgili gençler sizleri anlıyorum. Sizleri biliyorum.
“Yuvarlak masada yer beğenmeyenlere milletim yer gösterecektir”
İnşallah 2023’te bu şehrin sokakları gözleri umut ve sevinçle parlayan başkentlilerin coşkulu sloganları ile çınlatacaktır. Gönlü kazanılmadık tek bir insanımızı bırakmayacak şekilde Ankara’yı kucaklamanızı istiyorum. Sizlerdeki bu azim, bu kararlılık bu birlik ve beraberlik daim olduğu sürece ne bu davanın ne de AK Parti’nin önünü kesmeye kimsenin gücü yetmez. Yuvarlak masa etrafında yer beğenmeyenlere milletim yeri gösterecektir.
“Biz milletimizle yürüdük”
Ülkenin milli iradenin en güçlü sürdüğü dönem bizim dönemimizdir. Uzun süre bunalan milletimiz, AK Parti ile çıkış yolu gözetmiştir. AK Parti’yi millet kurmuş, iktidara millet taşımıştır. AK Parti’nin vesayetle, darbecilerle mücadelesi hep milletin desteğiyle başarıya ulaşmıştır. Yürüyeceksin, milletin arkandan yürüyecek. Biz milletle yürüdük. O malum çevrelerle değil. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakma ve bu mücadelemizi milletimizin desteğiyle sonuca ulaştıracağız. Diyorlar ki; “AK Parti’de gençlik yok” Siz arayın bulursunuz. Gençlik burada. AK gençlik, AK kadınlar gümbür gümbür geleceğe yürüyor.
AK Parti’nin hiç bir yöneticisi mensubu millete sırtını dönemez, kopuk olamaz. Partimizi mensubu olduğu davanın şuurunda, birikimi ve gayretiyle kendini adamış teşkilat mensuplarıyla birlikte bugünlere getirdik. Beraber yol yürüdüğümüz, nice sınamaların üstesinden geldiğimiz kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum. Teşkilatımızdan önümüzdeki seçimlere yönelik çok daha fazla gayret, çok daha fazla çalışma bekliyoruz.
Türkiye’nin önünde 2 yol vardır
İşte Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz dimi. Düştükleri durumu görüyorsunuz değil mi? Bizler bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz.
Türkiye’nin önünde 2 yol vardır. Birincisi ülkemizin büyük emekler, gayretlerle geldiği yeri, dünyanın en büyük ekonomileri, askeri güçleri arasına girerek taçlandırmaktır. İkincisi 1990’lı yılların siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos dönemlerine geri dönmektir.
“28 şubat ittifakının tek derdi kendilerine verilen gündemi uygulamaktır”
28 Şubat ittifakı çatısı altında bir araya gelenler, o masaya oturtma cesareti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin meseleleri konusunda dişe dokunur tek bir şey ortaya koyamıyorlar. Bunların bir araya gelme gayreti ülkenin sorunları çözmek, kalkınmayı hızlandırmak değildir. Bunların tek derdi kendilerine ajanslar vasıtasıyla verilen gündemi uygulamaktır. Ama siyasette proje milli iradeye saygısızlıktır, hatta tehdittir. Bunların tanımı bu.
Milletimiz bulduğu her fırsatta bu projeleri çöpe atmış, beklentilerine hedeflerine uygun istikamete çevirmiştir. İnşallah bu sefer ki proje de milletimiz tarafından sandığa gömülecektir. Gezi olaylarıyla, 15-25 Aralık, darbe girişimiyle ekonomik tuzakla başaramadıklarını, 28 Şubat ittifak projesiyle elde edemeyecekler, edemezler. Türkiye’nin virüs siyasetiyle, uzaktan kumandayla yönetilemeyecek bir ülke olduğunu dost, düşman bir kez daha herkes görecektir.