Sovyet kökenli bir kozmonot olan Sergei Krikalev, önemli bir uzay görevi için uzaya gönderildiğinde Dünya yörüngesinde 300 gün boyunca mahsur kalmış. Sonrasında uzay istasyonundaki bir radyoyla Dünya’daki mürettebat ile iletişim kurmayı başaran Krikalev, o dönemin tarihinde yaşanan en büyük dönüm noktalarından birine öncülük etmiş.
Sizleri Sovyet kökenli bir kozmonot olan Sergey Krikalev ile tanıştıralım. Kendisi çok özel bir görev için uzaya gönderildi ve başına gelen kalmadı desek yanılmayız.

Krikalev, kozmonot olmasının yanı sıra makine mühendisliği de yapmaktaymış.

Uzun bir zaman boyunca zorlu uzay görevleri için yetiştirilmiş ve Mir uzay istasyonunda uzun menzilli görevlere öncelik etmiş. En son yapmış olduğu görev nedeniyle hem kendi hayatını hem de dünya tarihini kökünden değiştirmiş.
Sovyetler Birliği’nin çöküş zamanında 300 günden fazla Dünya yörüngesinde mahsur kalmış.

1991 yılı Mayıs ayında Kazakistan’daki Baikonur Kozmodromu’ndan rutin bir görev nedeniyle uzaya gönderilmiş. O yılın Ağustos ayında Sovyetler Birliği tam olarak dağılmış ve Krikalev kendisini, 1992 yılının Mart ayına kadar geri dönmesinin imkansız olduğu bir izolasyon odasına bulmuş.
Diğer kozmonotlar istasyonu ziyaret etse de kimse Krikalev’i kurtaracak donanıma sahip değilmiş.

Krikalev, Raduga kapsülünü kullanmayı bilse de bir mühendis yardımıyla oradan çıkmak istemiş. Fakat Raduga kapsülünü kullanma eğitimi en son 1985 yılında Salyut-7 uzay istasyonunda bir arıza sonrasında yapılmış. Bu olaydan sonra da istasyonun yörüngeden düşmesinin önüne geçilmiş ve binlerce kişinin hayatı kurtulmuş.
Krikalev, SSCB’nin son vatandaşlarından biriymiş.

Kod adı U5MIR olan Krikalev, 1985 yılında ay keşifleriyle ilgilenen Sovyet Energiya Buran adından bir uzay görevi için seçilmiş. Görevin 1989 yılında başlatılması planlansa da siyasi ve ekonomik gerginlikler nedeniyle ertelenmiş ve 1991 yılında gerçekleştirilmiş.
Krikalev’in uzayda sadece 5 ay kalacağı planlansa da yaklaşık 10 ay boyunca kalmış.

Dünya’nın yer çekimi merkezinden geçirdiği zaman boyunca yaşadığı şeyler, zaman kavramının adeta yok olmasına sebep olmuş. Krikalev’in uzayda geçirdiği zaman (mahsur kaldığı zaman da dahil olmak üzere) 803 gün, 9 saat ve 39 dakikaymış.
Uzayda mahsur kalan Krikalev, yetkililerden bal getirmelerini istemiş.

Hiperenflasyonla mücadele eden Rusya, diğer ülkelere Soyuz roketindeki koltukları satmayı teklif etmiş. Avusturya 7 milyon dolat, Japonyua 12 milyon dolar ödemiş. Ne kadar süre daha mahsur kalacağı belli olmayan Krikalev, mürettebattan bal getirmelerini istemiş. Ne yazık ki Rusya’da bal yokmuş bu nedenle ona limon ve yaban turpu göndermiş.
Krikalev, cep radyosuyla iletişim kurmayı başarmış.

Etrafındaki boğucu atmosfere rağmen o zamanki dijital çağın öncülük ettiği bir icatla, cep radyosuyla, iletişim kurmayı başarmış. Bu sayede Dünya’ya ve Batı Avustralya’daki kozmonotların bile sağlayamadığı geniş bir topluluğa erişim sağladı.
Bu olaydan sonra Krikalev, dünya çapında popüler olmuş.

Şimdiye kadar ilk defa bir uzay istasyonu radyosuyla iletişim kurmayı başaran ve insanlarla konuşmayı başaran ilk astronot Krikalev’miş. Bir süre sonra Krikalev ve Iaquinto isimli birisi, bu radyo aracılığıyla da sansürsüz Batı haberleri ve SSCB hakkında konuşmuşlar.
Krikalev, 25 Mart 1992 tarihinde 24 milyon dolarlık bir bilet alarak Dünya’ya dönmüş.

Dünya’ya indiğinde benzi solmuş ve yoğun bir şekilde terlemiş olan Krikalev, kapsülden çıkar çıkmaz yere düşmüş. Birisi ona kürk bir manto ile birlikte bir kase et suyu vermiş.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!